Çok eski zamanlardan beri,her güneş yada ay ay tutulması,büyük bir olay olarak bambudan yapılma bir kitaba yazılırdı… Yunan’lı Anoksogoras,Demokrit,Sokrat gibi filozoflar yaşarken Çin’in kendi filozofları vardı… Filozof Mo-Çzi insanların nasıl düşündüğü üzerine çalışmıştı. Mo-Çzi...
Çok eski zamanlardan beri,her güneş yada ay ay tutulması,büyük bir olay olarak bambudan yapılma bir kitaba yazılırdı…
Yunan’lı Anoksogoras,Demokrit,Sokrat gibi filozoflar yaşarken Çin’in kendi filozofları vardı…
Filozof Mo-Çzi insanların nasıl düşündüğü üzerine çalışmıştı. Mo-Çzi madde ve enerjiyi tarif ederken ,enerjinin hareket halinde olan madde olduğunu yazmıştı.
Mo – Çzi safahat,zevk ve eğlence düşkünü soyluların hayatını açığa vurarak; insanları haksızlık ve zü
Mo – Çzi safahat,zevk ve eğlence düşkünü soyluların hayatını açığa vurarak; insanları haksızlık ve
zulüme karşı mücadeleye çağırmıştı.
Savaşların toplumlara ne büyük felaketler getirdiğini görür ve İnsanlığın,ancak birleşmesiyle kurtuluş yolu aramalarını önerir.
Bunları niye mi yazıyorum?
Laf olsun diye…
İskenderiyeli tüccarların,hayal dünyası ile birleştirdiği ütopik ülkelerde egemenliğin olmadığı tasvir edilen kıtaların,ülkelerin olduğuna da inanılırdı.
Yunanlıların dünya doğusu dediği yerler Çinliler için batı kıyılarıydı.
Dağlarla çöllerin ayırdığı iki dünya ilkkez karşılaşmış ve tanışmaları ürkütücü olmuştu.
DÜNYA GENİŞLEMİŞTİ…
Marsilyalı denizci Pifey,Britanyayı keşfetmişti.
Antik dünyanın bu Kristof Kolomb’u yurdunda altı gün ötede Tule adında bir ada olduğundan bahseder.
Bütün bunlara rağmen kimse başka kıtaları arama gereği duymamıştı.
Yine de kendilerinden olan akrabalar arası klanları -büyük aileleri ve insanları sömürmüş ve hatta ülkelerini istila etmişlerdi.
Güçler arası dengesiz savaşlar,haksızlıklar.Haklı,haksız arayışları olmaksızın güçlüden yana olmak sürüp gitmişti.
Kabileler site devletlerine dönüşüyor.Halk sıradan tüccar haline getiriliyordu.
Kölelik ise zaten işgal edilen,sömürülen ve asla özgürlük nedir aramayacak insanlara kabul ettiriliyordu.
Bir Yunanlı hükümdar olan Ptolomeus,kendine FİRAVUN derdi.
Bir Yunan adı olan ismine Amon-Ra’nın gözdesi SOTEP-ni Ra miamon adını eklemişti…
Yunanlılar Osiris’e kurban getiriyor,Mısırlılar kendi tanrıları olan Ptoya -Hefestos,Tot adlı olana ise Hermes diyorlardı.
Böylece iki toplum birbirini anlıyor-birbirine yaklaşırken köleci anlayışları içiçe geçiyordu.
Sadece kahinler yorumladı diye İskenderiye’ye Sinop’tan dev Herkül heykeli sökülüp getiriliyordu…
Hükümdarlar güçlerini kölelerine göstermek için devasa heykeller yaptırıyor-kendi adına efsaneler yazdırıyorlardı…
Bunları niçin mi yazıyorum?
Bilim sanatın yerini güçlü sanılan kahinler alıyor,o kahinler dünyası da herşeyi karanlığa ve köleliğe sürüklüyordu…
Dikkat! Üye/Üyeler ve ziyaretçiler suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği/yorumu Site’de paylaşmamalı. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.