Gazetelerin Ankara temsilcilerinin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası atılan adımlar, OHAL uygulamaları ve Suriye başta olmak üzere dış politikadaki gelişmelerle ilgili açıklamalar yaptı.
Erdem Gül’ün haberine göre, göre özellikle darbe girişiminin siyasi ayağı üzerinde duran CHP Genel Başkanı, “Eğer bu işe sağlıklı bakıp, sağlıklı çözümler üretmek gerekiyorsa ve böyle bir amacı varsa bu işin siyasal ayağının da ortaya çıkması lazım. Bu konuda iktidar partisinin ayak sürüdüğünü görüyoruz. Bu işin bütün belgelerinin, dokümanlarının ortaya çıkarılması lazım” diye konuştu.
17-25 Aralık soruşturmasına da değinen Kılıçdaroğlu,“Kim yaparsa yapsın eğer bir yolsuzluk varsa, devlet soyuluyorsa bunu şu örgüt yaptı diye biz soygunu görmeyelim, masum görelim bu anlayış asla doğru değil. Bir hükümet gırtlağına kadar yolsuzluğunu içine batmışsa bunu sorgulamak zorundayız. Haklıysanız bütün yargılama kanallarını açarsınız, bunu mahkemede kanıtlarsınız. 17-25, 15 Temmuz gerekçe gösterilerek aklanmak isteniyor, bu çok büyük bir hata” dedi.
Fettullah Gülen’in ABD’den iadesi için gönderilen dokümanların çokluğuna da dikkat çeken Kılıçdaroğlu,“Eğer ABD vermiyorsa, Fethullah Gülen ‘Benim bu işlerde parmağım yok’ diyorsa kendisi Türkiye’ye gelmesi lazım. Diyorsun ki ‘Ben masumum.’ O zaman gel Türkiye’ye yargılan. Hükümete biz bu konuda destek veriyoruz. Fethullah Gülen’in verilmemesi bir kırılma yaratır tabii. Umarım böyle bir kırılmaya ABD müsaade etmez. 240 kişiye yakın insanın hayatını kaybettiği Cumhuriyet tarihinin en kanlı darbe girişimine rağmen vermezse bir kırılma olur” diye konuştu.
Hükümetin Suriye politikasında 180 derece değişerek kendi çizgilerine geldiğini belirten CHP Genel Başkanı,“Numan Kurtulmuş’un sözü var, ‘Bütün bu işler Suriye politikası yüzünden başımıza geldi’ diye. Biz söylediğimiz zaman bizi ‘Esadcı’ ilan ettiler. Üzülerek söyleyeyim, silah gönderme olayı halen devam ediyor. Bu çok sakıncalı bir olay, hükümetin hemen vazgeçmesi lazım” şeklinde konuştu.
CHP Genel Başkanı, en sert eleştirilerinden birini de İsrail’le imzalanan anlaşmaya yönelik yaptı: “20 milyon dolara Türkiye’nin itibarı satıldı. 20 milyon dolara dediklerinin tamamını bize dikte ettirdiler. Şimdi geldi Meclis’e. Gazze’ye abluka kalkmadı, Aşdot limanı yine oraya gidecek. Tazminat ödemem diyor. ‘Siz bir fon göstereceksiniz ben oraya parayı yatıracağım.’ Biz koşa koşa Rusya’ya özür mektubu gönderiyoruz. Onlar bir özür mektubu bile göndermiyorlar. Allah aşkına söyler misiniz bu nasıl bir anlaşma. Her gelenin tokat attığı bir ülke olmamalı Türkiye.”
HDP’nin diğer partiler tarafından dışlanmaması gerektiğini bildiren Kılıçdaroğlu, “HDP, elbette ki, 6 milyon vatandaştan oy alıp meclise gelen meşru bir organ. HDP’nin de terör olaylarının sonuçlandırılması konusunda üzerine düşen görevler var. Gayet açık net, terörü kınaması ortak tavır takınmasını hepimiz istiyoruz. Bunu yaparsak parlamentoda hepimiz adına çok olumlu bir adım izlemiş oluruz. HDP’nin de diğer siyasi partiler tarafından dışlanmaması lazım. HDP’yi dışlarsanız onu meşru zeminin dışına çıkarmış oluruz” dedi.
Kaynak:Diken